Cesur bir mavi, keskin sarı ve alabildiğine yeşil. Majorelle’yı anlatmanın en kısa yolu bu olsa gerek. Bu üç rengin muhteşem uyumu içinde sizi serüvenine dahil eden sıradanlıktan uzak ve büyüleyici bir vaha Majorelle Bahçesi.
Fas’ın egzotik şehri Marakeş’in yakıcı güneşi, kalabalık çarşıları ve kaotik havasından biraz uzaklaşmak isteyenlerin Marakeş’te ziyaret ettikleri yerlerin başında geliyor Majorelle Bahçesi. Marakeş şehir merkezine yakın bir nokta yer alan bahçe, şehrin kırmızı renginden uzak, maviyle yeşilin sarının sıra dışı uyumuyla göze çarpıyor.
Kapısından içeri girdiğinizde Marakeş’in kızıla çalan dokusu, karmaşası arkanızda kalıyor. Etrafınızı saran bin bir çeşit bitkinin, ağacın arasından süzülen güneş ışınlarıyla ve toprakla hayat bulan egzotik şehrin hazinesine adım atıyorsunuz. Şehrin kaosundan uzak, tasarımcısın yarattığı bir yeryüzü cenneti burası.
Taxiyo, BlackLane ya da Uber tarzında havaalanı ve şehirlerarası transfer hizmeti veriyor. Kapıdan kapıya özel taksi transferleri ve havaalanı transferleri sunuyor. Fas gezinizde ulaşım ihtiyacınız için kullanışlı bir web sitesi.
Majorelle Bahçesi, Marakeş
Bahçenin giriş kapısında kobalt mavisine boyanmış mütevazi bir çeşmeyle karşılaşıyoruz. Etrafı saran yeşil gövdeli ağaç ordusu her yanı kuşattığı için gökyüzünün maviliği geri planda kalıyor. Göğü kaplayan mavi yerini bahçedeki yapıların boyanmasında kullanılan kobalt mavisine bırakıyor.
Bahçede kullanılan bu mavi renk ‘Majorelle Mavisi’ diye de tescillenmiş. Majorelle’de maviye boyanmış tüm yapılar, çeşmeler, havuzlar, pergolalar ağaçları birbirine bağlayan patikada yürürken hissettiğimiz duygu kelimenin tam anlamıyla huzur.
Bahçe: Bambu, kaktüs ve palmiyelerin oluşturduğu üç ana bahçenin birleşimi. Kaktüslerin olduğu bahçede sayısız tür bir arada. Renk renk, boy boy, farklı şekillerde ve boyutlardaki kaktüslerin her biri dünyanın ayrı bir köşesinden getirilmiş.
Bambuların olduğu bahçe ise daha yoğun. Yan yana dikilmiş bambular göğe doğru yükselirken, palmiye bahçesiyle birlikte Majorelle’ya tropik bir hava katmış. Marakeş’in kurtarılmış bölgesi Majorelle’ya sığınan güvercinlerin, serçelerin sesi, süs havuzuna akan suyun sesiyle karışıp kulaklarımıza takılıyor.
Bahçenin içinde gezinirken karşılaştığımız nilüfer havuzu ve süs havuzundaki kırmızı balıklar da bahçeyi tamamlayan ana unsurlardan. Hani balıklar yüzyıllardır bu havuzda nilüferler tüm güzelliğiyle hep buradaydılar sanki.
Majorelle Bahçesi bahçeyi kuşatan bitkilerinin güzelliği ile tanınsa da ilham veren ve ilgi çekici bir de hikayesi var. Bahçe Fransız ressam Jacques Majorelle’nin eseri ve adını da bu ressamdan alıyor. Jacques Majorelle Fransa’da bir dönemin en önemli mobilya tarımcısı olan Lois Majorelle’nin oğlu. 1886 yılında doğan Jacques babasının etkisiyle mimarlık okuyor ama gönlünde yatan resim sanatı.
Jacques’ın ailesi ve bulunduğu sanat çevresi Art Neuoveu akımına olan yakınlığıyla biliniyor ve babası da Fransa’da bu akımın okulu olarak bilinen Ecole de Nancy’nin kurucusu.
Mısır ziyaretiyle Afrika’nın kültürüne hayran kalan Majorelle burada bir süre yaşadıktan sonra, Afrika seyahatine Fas ile devam ediyor. Marakeş’in ışığından renklerinden çok etkilenen ressam buradan bir arazi alıp tamamen yerleşmeye karar veriyor.
Aldığı araziyi zamanla büyüterek hayalini kurduğu bahçeyi düzenlemeye başlayan ressam Marakeş’teki yaşamına yine bu bahçenin içindeki evinde geçiriyor. Seyahat etmeyi de çok seven Jacques Majorelle gittiği ülkelerden topladığı çok sayıda bitkiyi bahçesine dikerek bahçeyi bir vahaya çeviriyor.
Bahçenin içine yeni eklenen yapılar, kobalt tondaki mavi renge boyanıp botanik bahçesi ressamın deyimiyle renk ve şekil katedraline dönüşüyor. Bahçenin büyümesiyle masraflar artmasına neden olunca ve bahçe halka açılıyor. Peş peşe geçirdiği trafik kazalarından sonra çalışamayan Jacques Majorelle ekonomik olarak sıkıntıya düşünce hayatını adadığı, büyük bir tutkuya dönüşen bahçesini satmak zorunda kalıyor. Bu tutku dolu hayat 1962 yılında Paris’te sona eriyor.
Jacques Majorelle’nin büyük bir özveri ile ömrünü adadığı bahçe birkaç yıl sahipsiz kalsa da Yves Saint Lauren ve Pierre Berge’nin keşfi ile bahçenin kaderi değişiyor. Yves Saint Laurent aslında Cezayirli olsa da Marakeş onun evi olarak gördüğü şehir. Marakeş’te yaşadığı dönemde Pierre Berge ile oturduğu evde bu bahçeye çok yakın.
Tasarımcının Marakeş’e bağlanıp kalmasının en önemli nedenlerinden biri de görür görmez büyüsüne kapıldığı bu bahçe. Majorelle Bahçesi ve onun yaratıcısının hikayesinde etkilenen çift bakımsız kalan bahçenin yıkılıp yerine otel yapılacağını öğrenince büyük bir çaba gösterim bahçeyi korumaya çalışıyorlar.
Ama tüm uğraşları sonuçsuz kalıyor ve son çare olarak bahçeyi satın alıyorlar. 1980 yılında araziyi satın alıp bahçeyi yeniden hayata döndürüyorlar. Bahçe içindeki binaların restorasyonu, bitkilerin bakımı ve sayılarının artırılması ile güzelleşen eski günlerine dönen bahçe yeniden halka açılıyor.
Bu eşsiz vahayı benzerlerinden ayıran en önemli özelliği tasarımlarıyla modaya yön veren Yves Saint Laurent’in ilham kaynağı olması. Sıra dışı duruşu, tasarımdaki başarısı ve yakışıklılığıyla ilgi odağı haline gelen Yves Saint Laurent’in cesur çizgilerinin çıkış noktası da Majorelle Bahçesi.
Kadınlara maskülen giyim tarzını öğreten moda ikonu Yves Saint Laurent, 2008 yılında yaşama veda ediyor ve külleri müzenin yaratıcısı Jacques Majerolle’nin bir zamanlar atölyesi olarak kullandığı binanın önündeki gül bahçesine dökülüyor. Bahçenin içinde modacının anısına küçük bir de anıt yapılmış. Ve bahçenin olduğu sokağın adı modacının hatırasını yaşatmak için Yves Saint Laurent olarak değiştirilmiş.
Bahçenin çıkış kısmında bir zamanlar Mojerelle’nin atölye olarak kullandığı şimdilerde müze olarak kullanılan binayı görüyoruz. Müzede Yves Saint Laurent’in yol arkadaşı Pierre Berge’nin folklorik eşyalardan oluşan zengin koleksiyonu sergileniyor.
Berberi kültürüne ait, halı, kıyafet, takı, deri ürünlerinin olduğu müzenin hemen yanında YSL’nin illüstrasyonlarının olduğu küçük bir oda olan Galerie Love, kartpostal, kitap ve posterlerin satıldığı kitapçı, dinlenip bir şeyler içmek için hoş bir kafe, YSL’nin tarzını yansıtan çanta, kıyafet ve fularların satıldığı bir de butik yer alıyor.
Majorelle Bahçesi giriş ücreti ve ziyaret saatleri
Adres: Appt 12, Av Allal el fassi, complexe habous 2 Imm A, Marrakech 40000, Fas
Telefon: +212 661-186692
Web sitesi: http://majorelle-gardens.com/
Ziyaret saatleri ve günleri: 1Ekim-30Nisan: 08.00-17.30
1 Mayıs-30 Eylül: 08.00-18.00
Ramazan ayında: 09.00-17.00
Giriş ücreti: Bahçe 70DHS, Müze 30DHS, 12 yaş altı ücretsiz
Majorelle Bahçesi Nerede
Majorelle Bahçesi’ne nasıl gidilir
Majorelle Bahçesi, Marakeş şehir merkezindeki Jemaa el Fna meydanına yaklaşık 3 km mesafede. Yürüyerek rahatlıkla gidebilirsiniz. Taksi de diğer seçenek ancak, binmeden önce mutlaka taksimetreyi açtırın ya da fiyat konusunda pazarlık yapın.
Ben gitmiştim iki sene önce aynı anlatıldığı gibiymiş çünkü ben hatırlamıyorum bir ödev için baktım çok güzel
Nilufer cicekleri cok guzel anlatmissin ki gitmis kadar oldum, eline saglık
Çok güzel anlatmışsınız, fotoğraflar çok güzel, kaktüslere bayıldım:)
Yüreğine, emeklerine sağlık Pınar ya, Çok sevdim arkadaşım☺🎈❤🎋😍
Teşekkürler Ömer, senin çok seveceğin bir bahçe
Marakeş’i çok merak ediyorum. Bütün şehrin kırmızı bir mimariyle örüldüğünü duymuştum. Yurt dışında görmek istediğim şehirlerin başında Marakeş geliyor.
Marakeş’i çok seveceğine eminim.
Çok samimi ve detaylı bir anlatım olmuş, kendimi orada hissettim . İdealist ve hayallerini uygulayabilen bir ressam sayesinde insanların rahatlayabileceği, envaiçeşit bitkiyle tanışabileceği bir mekan yaratmak bu karanlık günlerde insanı umutlandırıyor. Daha çok yer gezip bizlere aktarman dileğiyle.
Teşekkürler. Marakeş gibi kaotik bir şehirde böyle bir bahçe beni çok şaşırttı.Keşke böyle bahçeler İstanbul’da da olsa dedim. Bizde de Nezahat Gökyiğit Botanik Parkı oldukça güzel. İstanbul’a gelirsen ziyaret etmeni tavsiye ederim.
Müthiş. Teşekkürler.
Teşekkür ederim.