Günden güne küçülen dünya, gezginleri her an yeni yerler keşfetmeye davet ediyor. Çok sayıda hava yolu firması, uygun uçak bileti ile yolculukları kolaylaştırırken, birbirinden farklı rotalar da sunuyor. Rotaların bazıları kısa ve rahat olsa da bazıları oldukça uzun sürebiliyor. Bu yolculuklarda dikkat edilmesi gereken farklı pek çok şey var.
Genel olarak zaman dilimi atlanmasıyla yaşanan biyoritmin bozulması, basınç farkı nedeniyle yaşanan cilt ve sindirim problemleri ve akla takılan çok sayıda soru olabilir. Bu nedenle uçağa ilk defa bineceklere tavsiyelerimi yazmak istedim. İlk defa uçağa biniyorsanız göz atmakta fayda var.
İlk Defa Uçağa Binenlere Tavsiyeler
Dünya üzerinde seçilen bir noktaya gitmek uçaklarla her ne kadar kolay olursa olsun, uçuşlarda dikkat edilmesi gerekenler hayati önem taşıyor. Bu nedenle hareket etmeden önce akla takılan tüm soruların cevap bulması, rahat bir yolculuk için oldukça faydalı. Hamilelik durumundan, jet-lag sendromuna, cilt kurumasından, taşıt tutmaya kadar şikayet edilen sorunun çözümü aslında oldukça kolay.
Öncelikle, uçak yolculuğunda en kritik anlar olarak bilinen iniş ve kalkışta uyarılara dikkat etmek gerek. Güvenli ve sorunsuz bir yolculuk için, özellikle kalkış ve iniş esnasında yapılması gereken birkaç şey iyi gelebilir. Henüz uçak yolculukları konusunda deneyimli değilseniz aşağıdaki bilgiyi akılda tutmakta fayda var.
1. Uçağa yorgun binmeyin
Uykusuz ve yorgunken keyifli vakit geçirmek genelde mümkün olmuyor. Havadayken vaktim bol, uyurum demeden önce yaşanabilecek aksilikleri ve kaçacak uykuyu düşünmemiz gerek. Yan koltukta ağlayarak tüm yolculuğunuzu sabote eden bir çocuk olabilir, ya da ön koltuğunuzda hiç durmadan yüksek sesle konuşup sohbet edecek bir arkadaş grubu. Dinlenmiş olarak yolculuğa başlamak uçak yolculuğunu rahat geçirmenizi sağlar.
2. Valizinizi iyi yerleştirin
Uçağa binip, el bagajlarını baş üstü dolaplara yerleştirdikten sonra kapakların iyice kapandığından emin olmak önemli. Bu sayede kalkış esnasında kapakların açılmasıyla ortaya çıkabilecek beklenmedik bir olayla karşılaşma riski en aza inmiş oluyor.
Ayrıca bu işlem sizin ardınızdan kabin görevlileri tarafından da kontrol ediliyor. Koltuğa oturulduğunda kemerlerin görevlilerin gösterildiği gibi bağlanması, koltukların dik duruma getirilmesi, önünüzdeki tepsi açıksa kapatılması ve eğer cam kenarında oturuluyorsa güneşliğin açık olması gerekli.
2. Uçuş korkusu
Günümüz dünyasında uçaklar, en güvenilir ulaşım araçlarından biri olsa da uçuş korkusu yaşayan çok sayıda kişi var. Genel olarak uçağın kalkış ve iniş anlarında daha fazla tedirginlik yaşanır. Tedirginlik yaşamayı engellemek için kabin ekibini dinlemek ve güvenlik kartlarını okumak güvenli hissetmeye yardımcı olabilir.
Uçuş korkusu kısa mesafelerde bile yolcu için oldukça zorken, uzun rotalar seçmeyi neredeyse imkansız hale getiriyor. Fakat uçuş korkusu kolaylıkla yenilebilir. Tıbbi yardım almanın yanı sıra verilen eğitimlere de katılarak bu korkuyu aşalabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda, bu tip eğitimlere katılanlar %99,5 oranında olumlu sonuç almışlar.
Eğitim ve tedavi haricinde uçuş öncesi ve havadayken yapılabilecek şeyler de mevcut. Kabin ekibini izlemek, müzik dinlemek, kitap veya dergi okumak, bulmaca çözmek gibi küçük aktiviteler beyni meşgul ederek tedirginliği azaltıyor.
Uçuş esnasında duyulan bazı seslerin normal olacağını da unutmamak gerekiyor. Fakat yine de korkuyla başa çıkmakta zorlanılıyorsa, psikolojik olarak yardım almakta fayda var.
3. Telefonunuzu kapatın
Uçaklarda telefon yüzünden gerçekleşen herhangi bir kaza kaydedilmese bile, karmaşık elektronik düzeneklere zarar verme ihtimaline karşı kapatılması gerekiyor. Uçak kalkarken tüm elektronik cihazlar kapalı olmak zorundayken, uçuş esnasında telefonu ‘uçak modu’ seçeneğinde kullanmak serbest.
Fotoğraf çekmek, oyun oynamak ya da müzik dinlemek için bu seçenek tercih edilebiliyor. Ayrıca, MP3 çalar, tablet ve benzeri elektronik eşyalar kalkıştan sonra kullanabilirsiniz. İniş için anons yapıldığında telefonu tekrar kapatmanız istenecek.
4. Uçak kalkarken hissedeceğiniz sarsıntılar normal, korkmayın
Uçak kalkarken genelde tırmanma ya da merdiven çıkar gibi bir his yaşandığı söylenir Bu oldukça normal bir durum, yani korkulacak hiçbir şey yok. Belli bir yüksekliğe ulaşıncaya kadar uçaklar bu şekilde yükselmeye devam ediyor.
Özellikle bulutların üzerine çıkarken sarsıntının olması normal. Uçak yeteri kadar yükseldikten sonra hızlanma aşamasına geçiyor. Bu aşamadan sonra türbülans dışında sarsıntı yaşanması çok nadir. Uçak yükselirken ve inişe geçildiğinde aşama kemerlerin takılı olması gerekiyor.
Uçağın kalkışı-inişi sırasında ve yolculuğun devam eden kısmında çıkarılabilir uyarısına kadar kemerleri bağlı tutmak ve oturulan yerden kalkmamak gerekiyor. Herhangi bir türbülans ya da sarsıntıya karşı ciddi bir önlem olduğu için, bu durum uyulması gereken en önemli kurallardan. Emniyet kemeriniz hep takılı olsun.
5. Kabin basıncına dikkat edin
Uçaklarda özellikle kalkışlarda dış basınçla, kabin içi basıncın farklı olmasından dolayı kulaklarda rahatsızlık hissedilebiliyor. Bu durum geçici olup, uçak düz duruma geldiğinde, basınç eşitlendiği için bitiyor. Ancak bu basıncın dengelenmesinde önemli rol oynayan östaki borusu, nezle veya soğuk algınlığı gibi durumlarda tıkalı olabilir.
Bu zamanlarda uçmamak, en doğru tercih. Ancak yine de uçuş esnasında kulaklardaki ağrı geçmiyorsa, sakız çiğnemek, burundan yavaş yavaş nefes almak ya da burnu parmaklarla kapatıp hafifçe yine burundan nefes vermeye çalışarak valsalva manevrası yapmak basıncın etkisini azaltmaya yardımcı olur.
6. Bol su tüketin
Bol miktarda su için! Uçuş sırasında kabin basıncı yüksek olduğu için vücut genelde kuruma eğilimi gösterir. Bu nedenle uçuş öncesinde ve havadayken bol su tüketmek oldukça önemli.
Ancak alkol, çay ve kahve gibi vücuttan suyun atılmasına neden olan içeceklerden kaçınmak gerekiyor. Yemek tercihinde de aynı şekilde, su oranını düşürmemeye özen göstererek hafif yiyeceklerin seçilmesi gerekiyor. Rahat bir uçuş için terletmeyen ve dar olmayan kıyafetlerden de uzak durması bir diğer önemli nokta.
7. Kabin içi seviyeler
Uçuş esnasında nefes almada zorluk çekildiği nadirde olsa belirtilen sorunlar arasında. Bu durumun ana sebebi, kabindeki havanın yaklaşık 25-30 kez değişiyor olması. Kimi zaman kabindeki oksijen miktarı düşebiliyor. Böyle hissedilen zamanlarda kabin görevlilerinden seviyeleri kontrol etmesini istemekten çekinmeyin.
Kabinlerin ısısı 20-25 derece arasında değiştiği için ince ve kat kat giyinmek iyi bir tercih. Isıya göre parça parça kıyafetlerin çıkarılması ya da giyilmesi ani değişimleri önleyerek hasta olmayı engelliyor. Yine de üşüme sürüyorsa, kabin memurundan bir battaniye isteyebilirsiniz.
8. Vücuttaki değişimler
Uzun süren uçuşlarda vücutta kurumalar, sindirim sistemi sorunları ve bölgesel uyuşmalar görülebiliyor. Kabinlerdeki basıncın değişmesiyle değişen nem oranı vücudu büyük ölçüde etkiliyor. Uçuş esnasında bol su ve meyve suyu tüketerek çay, kahve ve alkol gibi içeceklerden uzak durulması vücuttaki nem oranını korumaya yardımcı oluyor.
Bunların yanı sıra nemlendirici bir krem kullanmak da oldukça faydalı. Ayrıca bu tür uçuşlarda kuru hava nedeniyle kontak lens kullanımının da sıkıntılı olduğunu hatırlatayım. Cilt kurumalarının yanında basınç değişimi, mide ve bağırsakları da olumsuz etkiliyebilir.
Bu nedenle gazlı içecekler, brokoli, portakal ve kepekli yiyeceklerden uzak durmak fayda var. Uyuşmalar içinse bacak ve ayakları hareket ettirmek, arada koridorda yürümek ve esneme hareketleri yapmak oldukça yararlı.
9. Yol tutması
Hareket hastalığı olarak da adlandırılan taşıt veya yol tutması, birçok yolcunun yaşadığı bir sorun. Fakat, alınacak birkaç önlem bu durumun etkilerini azaltmayı başarabilirsiniz. Uçak bileti alırken, koltuğunuzu kanat kısmına yakın bölgelerden seçmeye çalışın. Bu bölüm ortada bulunduğu için uçağın hareketleri diğer bölümlere göre daha az hissediliyor. Koltuk seçiminin yanı sıra uçak seçiminde de çift koridorlu büyük uçakların tercih edilmesi rahat bir uçuş sağlayabiliyor.
Taşıt tutmasının bir diğer nedeniyse yolculuktan önce yediklerimiz. Uçuş öncesinde hafif yemekler yemek ve alkolden uzak durmak gerek. Psikolojik açıdan da kemerin yol boyu takılı durması tedirginlik hissini ortadan kaldıracağı için bulantıyı da bir o kadar engelliyor. Yine de bu konu ciddi bir sıkıntı halini alıyorsa, tıbbi yardım almak önemli.
10. Gidilen yerdeki saate uyun
Uzun uçuşların en büyük sorunlarından biri genel olarak saat farkı ve uyku saatlerinin değişiyor olması. Özellikle kıtalar arası uçacaksanız, bir anda çok sayıda zaman dilimi geçişi yaşamak pek kolay değildir. Yaşanılan yerdeki saat dilimine alışan vücudun bir anda 6-7 saat atlaması, biyoritmin bozulması olarak bilinen jet-lag durumuna yol açıyor.
Vücudun biyoritminin bozulması olarak bilinen bir sendrom olan jet-lag, uzun uçuşlar yapan kişilerin ortak sorunu. Genel olarak geniş bir zaman dilimi atlayarak yapılan seyahatlerde vücut bu duruma ayak uydurmakta zorlanabiliyor.
Jet-lag kişinin kendisini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olurken algıda sorunlar da yaşatıyor. Bütün dengeyi bozabilen bu durum çoğu zaman özellikle sindirim sistemini etkiliyor.
Araştırmalar sonucunda bunun etkisinden kurtulmanın uçuş saatinin 8 katı olduğu ortaya çıkıyor. Yani 10 saatlik bir uçuşun etkileri 80 saat sonra etkisini kaybediyor. Bu zaman dilimi yaklaşık 3-4 güne denk geliyor. Tabii ki dönüşte de aynı sendromun yaşandığını unutmamak gerek.
Bu durumun yan etkilerini en aza indirmek için yapılabilecek en iyi şey, gidilen yerdeki saate uygun hareket etmek. Yani her ne kadar uykunuz olmasa da vardığınız yerde gece başlamışsa uyumaya çalışın. Aynı şekilde tam tersi, ne kadar yorgun da olsanız gündüz saatleri uyumak yerine dolaşmak daha iyi bir tercih oluyor.
Yapılan uzun uçuşlarda sağlık açısından dikkat edilmesi gereken pek çok şey bulunuyor. Ancak yolcuların en çok şikayet ettikleri noktalar halsizlik, jet-lag sendromu ve basınç farkından kaynaklanan ağrılar üzerinde yoğunlaşıyor. Bu durumu yaşamamak için birkaç küçük detaya dikkat etmek, uçakla yapılan seyahatleri daha keyfili bir hale dönüştürüyor.
Seyahatinizde uçuş konforundan sonra en önemli konu uçak bileti fiyatları avrupa turnelerim için uçak biletimi hesaplibiletal.com dan satın alıyorum.
İnanılmayacak kadar ucuz uçak biletleri satıyorlar. Kesinlikle tavsiye ederim.
İlk sefer bindiğimde 18 li yaşlardaydım heycan herşeyin yerini almıştı kemer takın diyince ilk takanlardandık. Şimdi ise maraton geliyor iş güvenliğinn önemi kadar önemlidir tedbirli olmak gerekir uçuş yapıcak kişilerin sağlık sorunu varsa en uygun şekilde uçuşunu ayarlamalıdır. (Yazınızı yeni keşfettim yazmak istedim).
Uçuş sağlığı aslında sık seyahat edenlerin fazla önemsemediği bir konu, ancak özellikle solunum yolu rahatsızlıkları esnasında çok dikkat etmek gerekiyor.
Doyurucu bir bilgi olmuş. Bu sayede her şeyi öğrendim. Yorumlar için teşekkürler arkadaşlar.
Az alkol için, bol su için, normal hayatta ne yapıyorsanız evinizde onu yapın…
Şu jetlag denilen olayı ben de deneyimlemek istiyorum. 11 saatlik Chicago uçuşu gerçekleştirdim ama hiçbir şey hissetmemiştim.
Deneyimlemesen daha iyi, algıda azalma, yarı sarhoş hal, uykudan ilk uyananların haline benziyor biraz. Ben çok az yaşamış olsam da hoş bir durum değil.
Jet lag benim çok hoşuma giden bir durum. Uzun uçuşlardan hemen sonra oluşan saat belirsizliği bir kaç gün sürse de çok keyifli.
Genelde doğudan batıya yapılan uzun uçuşlarda ortaya çıkıyor. Uçağın iniş saati sabaha denk geliyorsa durum daha zor.
En iyisi uzun yolculuklarda uçak içinde germe yapmak ve biraz yürümek. Bol su da almak gerekiyor.
Yanınıza kulaklık ve mp3 player alın, varsa tablet en iyisi, 1 gün önce az uyuyun, yolda uyursunuz. Ben böyle yapıyorum. Tayland uzun yol çünkü.
Serkan bey tum alakanizdan dolayi cok tsk ederiz. Herkese tavsiye ederim arkadaslar, kendisi sayedinde en az 3 bin dolar kar ettik.