Bir kadın için yalnız seyahat etmek, dünyanın bazı şehirlerinde zaman zaman tehlikeli olabilir. Her yıl seyahat eden kadınlara yönelik cinsel saldırılarla ilgili haberleri duyuyoruz. Bir kadın için bu yolculuğu tehlikeli yapan şeyler sadece fiziksel saldırılar değil.
Dünyada kadınların tek başlarına seyahat etmelerinin tehlikeli olduğu birçok yer var. Özellikle tek başına seyahat sırasında her türlü şeyi düşünmek gerekiyor. Gece yalnız mı yürüyeceksin? Şehri sana gezdiren bir rehber var mı, yoksa tek başına mı olacaksın? İhtiyacın olduğunda sana yardımcı olabilecek bir kimse veya arkadaşın var mı?
Kadınların Yalnız Seyahat Edebileceği En Güvenli Şehirler
1. Eskişehir, Türkiye
Türkiye‘nin en güvenli şehri Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi’nde, bozkırın ortasında yaratılan vaha gibi. Kentin Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in projeleri ile görsel ve estetik anlamda dünya ölçeğinde birçok başarıya sahip olan Eskişehir, kaliteli yaşam endeksi ve güven endeksinde de Türkiye’de zirvede yer alıyor.
Öğrenci nüfusunun varlığı, sosyal yaşamın canlılığı Eskişehir’i gece gündüz uyumayan bir kente dönüştürüyor. Suç oranlarının azlığı ve kadına yönelik şiddet eylemlerinin çok az görüldüğü kent yalnız seyahat edenler için muhteşem bir destinasyon.
2. Verona, İtalya
İtalya’nın kuzeyinde Milano ile Venedik’in ortasında konumlanan Verona, Romeo ile Juliet’in hikayesine konu olan romantik şehir olarak biliniyor. Orta Çağ esintileri taşıyan kentteki mimari yapılar masalsı bir görünümde.
Tarihi şehir bölümü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Verona; şaraplık üzüm bağları, yemyeşil doğası, şık mekanları, kültür sanat etkinlikleri ve yıl boyu düzenlenen festivalleri ile keyifli bir seyahat rotası.
3. Malmö, İsveç
Kadınlar için en güvenli ülkeler arasındaki İsveç, tüm dünyaca güzel insanları ve kültürleriyle tanınıyor. Malmö, İsveç’in en büyük 3. şehri ve ülkenin en güneyinde Danimarka sınırında kalıyor. Malmö hareketli bir tatil için çok güzel bir yer. Yürüyüş yaparak veya bot kiralayarak doğal güzelliği keşfedebilir yada golf derslerine katılabilirsiniz.
Eğer şehir içinde kalmak istiyorsanız İsveç’in oldukça hareketli bir alışveriş çılgınlığı olduğu da biliniyor. Malmö’nün oldukça çok sayıda çevreye duyarlı giyim ve restoran seçenekleri bulunuyor.
4. Setubal, Portekiz
Ilıman Portekiz, yalnız başına seyahat eden kadınlar için müthiş bir destinasyon. Eğer size özel ve sakin bir tatil istiyorsanız Setubal’e gitmelisiniz. 800 binden az nüfusu olan bu küçük şehir nefis şarapları ve taze deniz ürünleriyle meşhur.
Eğer herşeyden uzaklaşmak isterseniz de Serra da Arrabida Ulusal Parkı’na gidin ve ormanın denizle bütünleşmesine şahit olun. Buradaki en güzel plaj ise Portinho da Arrabida, neredeyse çarşaf kadar düzgün bir deniz ve hiç dalga yok .
5. Perth, Avustralya
Avustralya’nın plajları dünyanın her yerindeki plajlara meydan okuyabilir. Perth, batı Avustralya’nın merkezi ve 1 milyon 800 bin kişilik bir nüfusa sahip. Kings Park, dünyanın en büyük kapalı şehir parkı ve mutlaka görmeniz gereken bir yer.
Yılda 6 milyon insan bu parkı ziyaret ediyor. Şehirde dinlenme ve rahatlama kısmını da unutmamak lazım. Perth’in Cottesloe Sahilinde güneşlenebilir ya da Scarborough Sahilinde sörf yapabilirsiniz.
6. Hilo, Hawaii
Amerika’da kadınların gidebileceği birçok güvenli yer var fakat bir tatil için hiçbiri Hawai’nin eline su dökemez. Hilo, Hawai’nin bir adası ve “Büyük Ada” olarak da biliniyor. Adalar arasında en fazla yerleşim yerine sahip olan bu ada. Akaka Falls State Park’ına gidip 120 metrelik şelaleyi görmeyi sakın unutmayın.
Hilo aynı zamanda Mauna Loa Macadamia Fındık işletmesine de ev sahipliği yapıyor, bu da firmanın yaptığı muhteşem çikolata kaplı fındık ürünlerinden mutlaka yemeniz gerektiği anlamına geliyor.
7. Helsinki, Finlandiya
Helsinki, 1 milyon 300 binlik nüfusu ile Finlandiya’nın hem en geniş hem de başkenti konumunda. Sayısız yeni sanat akımıyla yaratılmış muhteşem mimarisine hayran kalacaksınız.
2012 yılında Dünya Dizayn Başkenti olarak seçilmesinin başka bir açıklaması olamaz. Yürüyerek yapacağınız bir şehir turu sizlere tam anlamıyla neden bu şehrin bu kadar güzel olduğu konusunda düşünme fırsatı yaratacak.
8. Auckland, Yeni Zelanda
Auckland, 1 milyon 400 binlik nüfusuyla Yeni Zelanda’nın en büyük şehri. Yelkenler Şehri olarak da bilinmesinin sebebi limanında bulunan yatlar. Kentte, Orewa’nın 3 kilometrelik beyaz kumlu sahillerine gidin ve gemilerin denizde dans edişini izleyin. Güneşli bir günün ardından Waiwera Termal Kaplıcalarında rahatlayıp günün tadını çıkarın.
9. Ottawa, Kanada
Ottawa, Kanada’nın başkenti ve Quebec ile sınırı paylaşıyor. Bu çok kültürlü bu şehirde dolaşırken sürekli hem İngilizce hem Fransızca konuşulduğunu duyacaksınız.
Şehirde, ByWard Market’e uğramayı unutmayın. Bu markette yerli halkın yapmış olduğu harika ekmekler, peynirler ve el yapımı giysi ve mücevherler bulunuyor. En meşhur restoranların birinde yemek yiyip bu alışveriş macerasını sonlandırın.
10. Kopenhag, Danimarka
Kopenhag, 2 milyonluk nüfusuyla hem Danimarka’nın başkenti hem de en büyük şehri. Bu güzel şehir yenilenmiş alışveriş bölgeleri ve güzel mimarisiyle göz dolduruyor. Danimarka’nın nasıl yaratıldığını anlatan Tanrıça Gefjun çeşmesini mutlaka görün.
Şehir sular ile çevrili olduğundan kanalda güzel bir gezinti yapılabilir. Şehrin en çok tercih edilen yerlerinden biri de Tivoli Bahçeleri. Bunun dışında gelmişken Hans Christian Anderson heykelini görebilir ve büyülü Rosenborg Slot Kalesini ziyaret edebilirsiniz. Eğer gece gelirseniz de mavi büyülü bir ışık eşliğinde görebilirsiniz.
Bu listeye Sinop’u ekliyorum.
Yalnız seyahat etmek bence kendinizi daha özgür hissetmenizi sağlıyor.
Bir ay kadar önce 25 günlük bir Avrupa turu yaptım tek başıma (roma, Venedik, Prag, Paris, Porto). Bla bla car kullandım couch serfing yaptım. Sokakta, havaalanında, tren garında yattım. İnsanlarla tanıştım yardım aldım. Bir kere tacize uğradım ve adama haddini bildirdim. Ben bir buçuk metrelik bir kadınım. Korkunun ecele faydası olmadığını, ülkelerden şehirlerden değil baskı, tahakküm ve korkaklıktan korkmam gerektiğini düşünüyorum.
Bu bir gezi bloğu ve sevgili admin faydalı olmak adına bir bağlantı paylaşmış. Sanki bu dünyaya kadın erkek ayrımını, erkek egemenliği o getirmişcesine karşı çıkmak neye yarar.. Ben genç bir kadın olarak paylaşılan bilgiye teşekkürlerimi sunarım. “Ben her yere giderim, beni kimse tutamaz..” vs. diyen özgür ruhlu kadınlarımıza da cesaretlerinden dolayı hayranlığımı belirtmek isterim. Umarım kadınlar kadar barış ve huzur yanlısı bir dünya yeşerir önümüzde.. (Ben bu kadar iyimser bakamasam da, bunu umuyor; böyle bir dünya diliyorum)
Gayet realist bir başlık olmuş. Kadinlar her yer de elbette gezebilir, ama gercekten guvende olduğumuzu hissedebiliyor muyuz? Bu kadar dik kafali davranmanın mânâsi yok.
Yazının neresini cinsiyetçi buldunuz anlamadım.Gezmek görmek, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herkes için belki de en gerekli şey.Ancak seyahatin kabusa dönüşmemesi için güvenlik de bir o kadar önemli bir mevzu.Ve malesef geri kalmış ülkeler, bütün turistler için güvenlik adına risk taşısa da, kadınların suç oranı yüksek, geri kalmış ülkelerde daha çok hedef alındığını heralde hepimiz biliyoruzdur.Bazı kadınlar, bu gerçeği önemsemeyip veya bazı riskleri göze alıp tehlikeli sayılabilecek ülkeleri gezebilir hatta belki de en ufak bir olumsuzluk bile yaşamayabilir seyahatlerinde.Bu biraz da şans işi tabi.Yazıda da zaten “Kadınlar! Siz bir yere gitmeyin oturun oturduğunuz yerde, dünya sizin için güvenli bir yer değil!” Demiyor zaten.Sadece güvenlik konusunda daha hassas olan kadınlara, suç istatistikleri de göz önünde tutularak ‘tavsiye amaçlı’ bir yazı hazırlanmış hepsi bu.
Örnek olarak, yakın zamanda Taksim’deki yılbaşı kutlamalarında 150 tane şeref yoksunu abazanın ortasında saldırıya uğrayan kadın turistleri düşünürsek rahatlıkla söyleyebiliriz ki : Evet, geri kalmış ülkelerde kadın turist olmak, güvenlik açısından daha fazla risk taşır.Bunu o ülkelere gitmemeleri gerektiği için söylemiyorum ama bir gerçek.Bazıları “Kemal Bey! Bu yazıyı silmelisiniz ve özür dilemelisiniz! demiş.Kusura bakmayın ama siz ciddi bir ego sorunu yaşıyor, bir benlik savaşı veriyor olabilirsiniz.Bence özür dilenmesi gereken bir durum yok.Siz ihtiyaç duymayabilirsiniz ama bazı konularda hassas olan kadınların, bu tarzdaki tavsiye yazılarını okumaya ihtiyaç duyabileceğini de göz önünde bulundurmanız gerekir.
Evet bazı destinasyonlar kadın gezginler için erkeklere oranla daha fazla risk içeriyor bu doğru, ancak kuzey Avrupa ve Kanada dışında rahatça dolaşamayacağınız anlamına gelmiyor bu yazı. Her ülkede dikkatli olunması gereken bölgeler ve davranış Kuralları var. Nasıl ki gece ikide Tarlabaşı’nda yalnız dolaşamazsınız, buenos Aires’ten Boca bölgesinde de dolaşamazsınız. Bunlara dikkat edip, şehrin yanlış noktalarına yanlış saatlerde gitmezseniz fazla sorun olmaz. Hindistan’da yoldan taksiye binmemenizi her blog yazıyor zaten. Bu gibi püf noktalarını biraz araştırırsanız kadınlarla sıkıntısı olan Suudi Arabistan vs gibi yerlerin haricinde, her yerde rahatça dolaşırsınız.
Sevgili Editor; size boyle bir baslik attiran zihniyeti sorgulamanizi, uzerinde uzun uzun dusunmenizi rica ediyorum. Bu arada Amsterdam’da Red Nihgt Street gibi bi yerde tek basima dolastim ben. Bisi de olmuyo. Sorgulamaniz bittiginde buraya yazin lutfen.
“Red Night Street” değil o, Red Light District. Çok güzel dolaşmışsın aferin.
‘Red Night Street’ buna mı takıldın?ne yazık:))) kelimeleri düzelttin de yorumu mu bozuk buldun?hayırdır yaa!!!bu neyin kini.
İnsan kendi memleketinde hangi semtte rahatça tek başına gezebileceğini biliyor. Barış için gelinlikle dünyayı gezen italyan turisti hatırlatırım. Bilmem kaç ülke gezdikten sonra türkiyede tecavüze uğrayıp öldürüldü.
Yalnız seyahat etmek kadınlar açısından sıkıcı olmazmı? Tabiki kadınlar açısından risk faktorü her ülkede var, haa otelde şehir merkezinden çıkmam diyorlarsa risk asgari düzeyde olur, lakin gezmek ayrı bir konu…
https://yoldaolmak.com/yalniz-seyahat-etmenin-dayanilmaz-cazibesi.html
https://yoldaolmak.com/yalniz-seyahat-etmek.html
Bu başlık ve yazıyı çok yersiz ve cinsiyetçi buldum!
Bu cinsiyetçi bir yazı değil. Güvenlik bir seyahat kuralıdır ve bir kadın Hindistan’da veya Amsterdam’da aynı erkekler gibi gezemez.
Almanların bir lafı vardır, bir sivrisinekten bir fil meselesi yapmak gibi.
Cinsiyetcilikle hiç bir şekilde alakası olmayan bilgi içeren bir yazıyı evirip çevirip cinsiyetçilik, aman da nasıl olur, hemen sayfanızı takipten çıkarıyorum gibi ipsiz sapsız saldırılarla ne anlatmaya çalışıyorsunuz?
Bir uyanın bayanlar. Bizim dünyamızda kadınlar bir çok ülkede ne yazık ki istediği gibi gezemiyor. Cinsel istismara, şiddete maruz kalan kadınları biz mi uyduruyoruz yoksa siz mi görmezlikten geliyorsunuz?
Bir kadının yalnız başına rahatça gezebileceği bir çok ülke veya şehir vardır, ve bu yazıda bunların bilgisi verilmiş.
Takipten alıyorsanız, kaybeden kendiniz olursunuz.
Facebookta durup durup klavye şövalyeliği yapmaya ne gerek var, söyleyecek bir şeyiniz bile yokken.
Valla helal olsun. Yazdıklarınızın altına imzamı atıyorum.
Işte bunlar hep KOMPLEKS.. batıda böyle bir yazıya böyle bir tepki verilmez ama bizim ülkemizde maalesef böyle tepkiler veriliyor. Sebebi de kompleks. Aman bizi erkeklerden aşağı görecekler aman erkekler ile her konuda aynı olmalıyız paronayakligi…
Erkekler tek tiptir ama kadınlar çok cesitlidir. Cesur kadınların varlığı nasıl bir gerçekse , cesaretsizliginden hayatında hiç korku filmi seyretmemis kırılgan kadınlar da vardır. Siz cesur olabilirsiniz. Gecenin 3’ün de uyuşturucu ve kadın ticareti yapılan sokaklarda gezecek kadar da cesur olabilirsiniz buna kimsenin lafı yok ki. Ama sizin bukadar cesur olmanız yeryüzünde cesur olmayan kadınların varlığını hiçe sayma hakkını size verir mi?
Cevap bekliyorum…
Kadına saldırı neredeyse normaldir ve hatta alşkanlıktır Hindistan da ve yaptırımı da nerede ise yoktur,burada ,bu ülkelerde hedef kadın olduğu için,sayfa kadını konu yapmış bence….
Genel güvenlik açısından da çok riskli bulurum ben. Örneğin Mısır, Cezayir, Pakistan, Hindistan, Çin’in bazı bölgeleri…
Bence çok yararlı bir bilgilendirme. Ülkemize gelip tek başına seyahat ederken tecavüz edilen ve öldürülen Picca Bacca’yı unutmayalım… Ben de hayatımın böyle sonlanmasını istemem ve evime sağ salim dönmek isterim. Yazının amacı bu.
Ne yazık ki böyle bir başlığın açılmasına ihtiyaç duyulması da o kadar acı ki 🙁
Şubat ayinda Hindistan’a gidecegim. Bu 3 kez kim benle paylasmak ister bu tatili?
Mesela Hindistan en tehlikeli yer olarak biliniyor ancak benim 5.5 aylik seyahatimde veya Tayland’daki 4 aylik seyahatimde bir sey olmadi. Yine Avrupa’da Romanya’da, Italya’da, Cek Cumhuriyeti’nde rahat gezdim. Tehlikelerle bilinen Amerika’da dahi en ufak bir taciz yasamadim. 5 milyon kisinin katildigi Times Square yilbasi kutlamasi dahil. Ancak sizin listeniz de yer alan ulkelerden:
1. Isvec’te tarihi bir kule fotograf cekerken, uyusturucu bagimlisi bir bayanin saldirisina ugradim. Erkekler mudahale etti.
2. Fransa’da cantalarim calindi.
3. Avustralya’da 2 kez bir sarhosun elle tacizi, bir kac kezde erkeklerin arabayla gecerken laf atmalar, takip etmeler, korna calip, durup beni arabaya binmeye zorlamalari seklinde rahatsiz edildim.
4. Belcika’da gunduz vakti yine bir sarhos cantami kapmaya calisti.
Fakat bu olaylar oluyor diye kadin olarak tek basima seyahat etmeyecek degilim. Bunlar oldu diye bu ulkeler tehlikeli, diger ulkeler guvenli de diyemem.
Sadece bakis acimi degistirdim. Esyalarim calindiginda artik, ihtiyaci olan birine bagis yaptim diyorum 🙂
Tam tersi basim dik, yola devam ediyorum. Hindistan’in Himalayalar’inda tek basima trekking yaptim, uzun bir sure seyahat ettim. Emin olun tren seyahatleri Fransa’dan daha guvenli. Bu yuzden kadinlara tavsiyem kendilerine guvensinler ve yureklerinin sesini dinleyip gormek istedikleri ulkelere gitsinler.
Dünyanın bana göre bir çok yeri güvenli, başına hele bir olay gelmediyse zaten her yer güvenli. Bizim biraz özgüven ve cesaret sorunumuz var… Biraz farklı tiplerle karşılaştık mı kendimizi güvende hissetmiyoruz galiba. Birlikte seyahate çıktığım arkadaşlarda bunu çok gördüm.
Digerlerine diyecegim pek birsey yok ama Marsilya kadinlarin öyle pek rahat yalniz gezebilecekleri bir sehir degil.
Ya siz hic Marsilya’ya gitmediniz ya da uyduruyorsunuz. Marsilya Kuzey Afrika kökenlilerin cok yogun yasadigi biyer
Dolayisiyla yankesiciler hirsizlar ugursuzlar arsizlar cirit atiyor. Monaco veya Nice deseniz hadi neyse.
Marsilya, 2013 yılında Avrupa kültür başkenti seçilmiş bir şehir. Korsikalıların, Arap kökenlilerin yaşadığı bir yer olması orayı güvensiz yapmaz. İstanbul’dan daha güvensiz bir şehir değil.
Bence dunyanin her yeri tehlikeli, her yeri bir o kadar da guvenli olabilir. Benim Fransa’da, guneyden Lyon ve ordan Milano’ya gecerken butun cantalarimi caldilar. Uzuldugum cantalar degil, 3 ay boyunca cektigim fotograflarin gitmesi oldu.