Torosların eteğinde, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri, birbirinden güzel plajları ile bilinen Antalya Akdeniz’in güzel şehirlerinden biri. Düzenli kent yapısıyla da Türkiye’nin en yaşanabilir şehirlerinin başında gelen Antalya deyim yerindeyse tam bir park cenneti.

Şehir özellikle batıdan doğuya tüm sahil şeridi boyunca birbirinden güzel parklarla çevrili. Hem Antalya’da yaşayanların keyifle vakit geçirdiği hem de turist olarak şehri görmeye gelenlerin ziyaret ettiği parkların başında Antalya için artık bir klasik olmuş Karaalioğlu Parkı geliyor.

Karaalioğlu Parkı, Antalya

Antalya’nın tarihi kent merkezi Kaleiçi’nin hemen yanı başında falezlerin üzerinde konumlanan Karaalioğlu parkı, realist tablolardan çıkmış gibi duran dağ ve deniz manzarası, parkın dört bir yanındaki yemyeşil çam ve palmiye ağaçları, uzun yürüyüş yolları, çay bahçeleri, çocuk oyun alanları, birbirinden güzel kafeleriyle Antalya’nın en güzel parkı. Dört mevsim güneş alan Karaalioğlu Parkı, kentin içinde hem hafta içi hem hafta sonu soluklanabileceğiniz en güzel alanlardan biri.

Karaalioğlu Parkı oldukça büyük bir alana sahip. Işıklar Caddesi’nden başlayan denize dik uzanan iki ana bulvarın ortasında büyük bir yeşil alan ve bu bulvarların sonunda denizi yukarıdan görebileceğiniz üç seyir terasından oluşuyor. Antalyalılar bu seyir teraslarına mirador diyorlar. Parkın en güzel noktaları da bu miradorlar.

Miradorların olduğu meydanlar parkın en hareketli noktaları, parkın en muhteşem manzarası da tam olarak burada. Dört mevsim tepesi karla kaplı Beydağları, önünüzde uzanan Antalya Körfezi, yat limanından kalkıp Akdeniz’e doğru açılan teknelerin inceden gelen sesleri, gün batımındaki muhteşem renklerle bu meydanlar kentin sembol yerlerinin başında geliyor.

Karaalioğlu Parkı’ndaki denize doğru uzanan bulvarların bittiği noktada yer alan bu üç seyir terasın hemen ortasında yer alan heykel çalışmalarıyla da ilgi çekiyor. Meydanların birinde Vali Haşim İşcan’ın anısı için sanatçı Kuzgun Acar tarafından yapılan el heykeli, Mehmet Aksoy’un yaptığı “işçi ve çocuğu” ve “Nazım Hikmet Hapiste” heykeli, Cavhar Göktaş’ın “Don Kişot” heykeli Karaalioğlu’nu sıradanlıktan uzaklaştırıyor.

Karaalioğlu Parkı’nın tarihi

Parkın tarihi ise çok eskilere dayanıyor. 20. yüzyılın ortalarına kadar bugün Karaalioğlan parkı olarak geçen alan mesire yeri olarak kullanılmış. O dönemde parkın Yeni Kapı tarafındaki girişine yakın Leski Kahvehanesi, Attalos Kulübü, Nocera Sineması halkın sosyalleştiği mekanlardı.

Rum Cemaati’ne ait Agia Pantaleimon Kilisesi ve Rum Mezarlığı yine bu bölgede bulunuyordu. 1930’lu yıllara doğru park biraz daha modernleşmeye başlıyor. Parkın olduğu bölgeye İpekçilik mektebi, İpekböceği istasyonu, küçük bir çocuk parkı, halkevi binası (parkın girişindeki Belediye binası) ve bugün halen parkın en büyük caddelerinden biri olan Gazi Bulvarı yapılıyor.

1940’lı yıllara gelince ise dönemin valisi Haşim İşcan “Antalya’yı Güzelleştirme ve Tanıtma Cemiyeti” nin de desteğiyle parkın bugün ki görünümünü almasını sağlayan çalışmaları başlatıyor. İkinci Dünya Savaşı sürerken düzenlenmeye başlanan park savaşın getirdiği zorluklar nedeniyle 3 yılda tamamlanıyor. Geçen süre sonunda çitlembik ağaçlarının olduğu bu mesire yeri İsmet İnönü Parkı adıyla açılıyor.

Karaalioğlu parkının mülkiyetiyle de ilgili uzun yıllar süren sorunlar yaşanmış. Yetmiş Bin metrekarelik devasa bir alana sahip olan Karaalioğlu Parkı’nın mülkiyeti, bir kısmı Karaalioğlu isimli bir kişiye, bir kısmı ise İl Özel İdaresi’ne aitti. Haşim İşcan’ın çabalarıyla kamulaştırma sorunu çözmek için parkın adı Karaalioğlu Parkı olarak değiştirilmiş. Karaalioğlu parkı daha çok Karaoğlan parkı olarak telaffuz ediliyor olsa da doğrusu Karaalioğlu.

Antalyalılar için Karaalioğlu Parkı sadece şehri simge noktalarından biri değil, bu parkla ilgili yaşanmış anılar da halen hafızalarda. Uzun yıllar boyunca Antalya Stadı’nın bu parkın içinde olması, futbolu sevenler için Karaalioğlu parkını özel kılıyor. Antalyaspor’un antrenmanlarını da yaptığı stadyumda, futbol tarihi için önemli maçlar oynanmış.

Yenilgilerin üzüntüsü, galibiyetlerin sevinci Karaalioğlu Parkı’nda yaşanmış. Antalya Stadyumu aynı zamanda 23 Nisan, 19 Mayıs gibi Milli Bayramların kutlama yeriydi. Parkta yapılan düzenlemelerle stadyum Antalya’nın farklı bir noktasına taşındı. Şimdilerde stadyumdan kalan alanda Kent Müzesi yapım çalışmaları devam ediyor.

Karaalioğlu Parkı Antalya’nın en önemli festivali olan Altın Portakal Festivali kortej yürüyüşünün bitiş noktasıdır aynı zamanda. Parkın hemen Işıklar Caddesindeki girişinde yer alan beyaz görkemli bir yapı olan Belediye Binasının balkonundan korteje katılan sinema sanatçılar halkı selamlar, festival kutlamalar burada devam eder.

Karaalioğlu Parkı ziyaret edenlerin en çok ilgisini çeken noktalardan biri Hıdırlık Kulesi diğeri ise Atatürk Müzesi ve Evi. Kaleiçi surlarının güneyinde konumlanan Hıdırlık Kulesi seyir teraslarından Kaleiçi’ne giderken karşınıza çıkıyor. Antik çağdan kalan 14 metre yükseklikteki kule üstü silindir şeklinde inşa edilmiş.

Kulenin yapıldığı dönemde iletişim, savunma ve limana gelen gemileri izlemek amaçlı kullanıldığı söyleniyor. İçeriye giriş yok ama Kaleiçi’nin en güzel manzaralı kafeleri ve restoranları hemen bu kulenin yanında. Parkı gezdikten sonra bir şeyler yemek içmek isterseniz burası iyi bir seçim.

Atatürk Evi ve Müzesi ise Işıklar Caddesi üzerinde girişinde, belediye binasının hemen yanında. Atatürk’ün Antalya ziyaretinde kaldığı bu iki katlı Antalya evi Ata’nın anısına müzeye dönüştürülmüş. Atatürk’ün ziyareti sırasında çekilen fotoğraflar, ziyaretle ilgili gazetelerde çıkan yazılar, kişisel eşyaları ve daha pek çok eşyayı görmek mümkün. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki kent tarihine de ışık tutan Atatürk Evi ve Müzesinin girişi ücretsiz. Karaalioğlu Parkı’nı gezerken bu müzeyi görmenizi tavsiye ederim.

Parkı ziyaret ettikten sonra Hıdırlık kulesinin yanındaki sokaktan Kaleiçi’ne doğru yürüyün. Mermerli Plajı, Kesik Minare, Yat Limanı, Tophane Çay Bahçesi, Kaleiçi’nde yer alan çok sayıda müze Karaalioğlu Parkı’na yürüme mesafesinde. Kaleiçi’nde gezilecek yerler için ‘Antalya Kaleiçi’nde Gezilecek Yerler‘ yazıma bakabilirsiniz.

Karaalioğlu Parkı eşsiz manzarası, falezlerin üzerindeki seyir terasları, parkı süsleyen palmiyeleri, peyzajı, Kaleiçi’yle bütünleşen konumu ve Antalya’nın en güzel parkı. Kentin tarihinden izler bulacağınız hikayesi ile Antalyalılar için önemli bir yere sahip olan Karaalioğlu, Antalya’yı ziyarete gelenlerin de keyif alarak vakit geçirdiği bir park.

Yolunuz Antalya’ya düşerse sadece Antalya’nın değil Türkiye’nin de en güzel parklarından biri olarak gösterilen Karaalioğlu’na uğrayın miradorlardan Beydağları’nı ve Antalya Körfezini seyre dalın.

Karaalioğlu Parkı nerede?

Karaalioğlu Parkı’na nasıl gidilir

Karaalioğlu Parkı Antalya Nostaljik Tramvay güzergahı üzerinde. Antalya Müzesi-Zerdalilik hattında hizmet veren tramvayın Işıklar2 durağında inerek parka kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Belediye otobüsleri ile gitmek için:
Konyaaltı’ndan: KC33 KC06 KL08
Kepez’den: MZ78 KL21 CV14 DC15A KC06
otobüslerine binebilirsiniz.


11 YORUMLAR

  1. Eşi görülmez bir manzarası var karaalioğlu parkının, parkı biliyorum ama tarihi ile ilgili yeni bilgiler öğrenmiş oldum, elinize sağlık…

  2. Merhaba, öncelikle çok güzel yazınız ve muhteşem görselleriniz için sizi kutluyorum. Halk dilinde Karaoğlan parkı olarak isimlendirilen Karaalioğlu parkı Antalya Muratpaşa ilçesinin insanlara bir nebze doğa ile başbaşa kalmak adına en gözde parklarından bir tanesidir Bu parkın seyir teraslarından Akdenizi, Beydağları ı ve dağların üzerinde beyaz örtü oluşturan kar manzaralarını izlemek çok hoş. Ayrıca her mevsim insanlarla şenlenen parkta değişik tarzda sokak sanatçılarının şarkıları ile romantik bir hava oluşuyor. Akşam saatlerinde gün batımı manzarası izlemeye değer. Gün batımında gök sema ve Akdeniz tamamen turuncu renge bürünüyor.

Düşüncelerinizi Yorum Olarak Yazabilirsiniz 💬

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz