Atatürk Arboretumu, İstanbul Sarıyer’de, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu üzerinde yer alıyor. Ağaç ve odunsu bitkilerin sergilendiği geniş bir alanlara verilen isim olan Arboretumlar, eğitim ve bilimsel yanları ağır basan bilgi, emek ve sabırla meydana getirilmiş birer canlı bitki müzeleri olarak tanımlanıyor.

Atatürk Arboretumu, göğe uzanan ağaçların tünele çevirdiği yollarda yürümek, göletteki kuğuları izlemek ve fotoğraf çekmek için nefis bir gazi yeri. Huzurlu, yemyeşil ve mis kokulu bir dünya olan arboretum, İstanbul’un göbeğindeki üç yüz hektarlık geniş alanıyla cennetten bir köşe.

İki yanında ağaçların sıralandığı uzun yürüyüş parkurlarında yürüyebilir, her mevsim birbirinden güzel renklere bürünen ağaçların ve çiçeklerin yarattığı muazzam manzarada çok güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.

Atatürk Arboretumu, İstanbul

Atatürk Arboretumu, Sarıyer’de bulunan floristik zenginliğiyle pek çok yerli ve yabancı botanikçinin ilgisini çekmiş bulunan ünlü Belgrad Ormanı’nın güneydoğusundaki, üç yüz kırk beş hektarlık bir orman parçası üzerinde kurulu. Sınırları içerisinde Osmanlı döneminde yapılan Kirazlıbent ile 1916’da kurulan

Türkiye’nin ilk fidanlığını barındıran Atatürk Arboretumu, dünyadaki diğer arboretum ve botanik bahçeleriyle tohum ve fidan temini konusunda işbirliği içerisinde.

Atatürk Arboretumu’na nasıl gidilir? Giriş ücreti ne kadar? Atatürk Arboretumu hakkında tüm bilgileri bu yazıda bulabilirsiniz.

Atatürk Arboretumu nerede

Atatürk Arboretumu, İstanbul Sarıyer’de, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu üzerinde yer alıyor. Doğu sınırı İstanbul Boğazı’ndan 5 km, kuzey sınırı Karadeniz’den 8 km içeride kalan Atatürk Arboretum’unun farklı yönlere dönük irili ufaklı yamaç ve vadileri, değişik ağaç türlerinin yetiştirilmesine uygun düşen habitatları sağlıyor.

Ana giriş kapısının önünden Büyükdere ve Bahçeköy’ü Kemerburgaz’a bağlayan yolun geçtiği arboretum, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı bir danışma kurulu tarafından idare ediliyor.

Adres: Sarıyer Köyü, 34450, İstanbul
Telefon: 0 (212) 226 1929
Ziyaret Saatleri: Yazın 08.30-20.00, kışın 08.30-17.00, Pazartesi günleri kapalı.

Motosiklet, bisiklet ve evcil hayvanların kabul edilmediği, kesinlikle piknik yapmanın yasak olduğu arboretumda, fotoğraf çekmek serbest olsa da tripot kabul edilmiyor.

Ziyaret Kuralları: Su ve çocuk maması hariç her türlü yiyecek, alkollü ve alkolsüz içecek, evcil hayvan, tripod, bisiklet, top, uçurtma, balon, konfeti ve diğer açık alanlarda oynanabilen oyun ve oyuncaklar, profesyonel fotoğraf çekimi yapılabilecek her türlü ekipman ve kostüm girişi yasak.

Atatürk Arboretumu giriş ücreti

  • Atatürk Arboretumu giriş ücreti hafta içi : Öğrenci 2,5TL; yetişkin 7,5TL
  • Atatürk Arboretumu giriş ücreti hafta sonu : Öğrenci 7,5TL, diğer 20TL
  • Atatürk Arboretumu araç giriş ücreti yok, ücretsiz otopark

Atatürk Arboretumu nasıl gidilir

İstanbullular veya İstanbul’a geldikten sonra Atatürk Arboretumu’na ulaşımda birkaç seçeneğiniz var. Özel aracınızla gelmek isterseniz, Sarıyer yönünde Büyükdere Caddesi istikametinde Hacıosman’a devam ediyorsunuz. Burada tabelaları takip ederek Bahçeköy yoluna saparak ilerliyorsunuz. Bahçeköy’e geldikten sonra ise İstanbul Üniversitesi Spor Salonu’nun karşısında bulunan Kemerburgaz yolundan sola dönüp yaklaşık beş yüz metre ilerleyin. Sol tarafta arboretumu göreceksiniz.

Toplu taşıma araçları ile de ulaşım kolay. Taksim’den 42T No’lu otobüslerle veya 4. Levent’ten bineceğiniz otobüslerle İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi durağında inerek yaklaşık beş yüz metre geriye yürüdüğünüzde sola dönerken sağ yakada bulunuyor.

Sarıyer yönünde Büyükdere Caddesi’nden Belgrad Ormanı’na giderken solda kalan giriş kapısının göründüğü Atatürk Arboretumu’na, Hacıosman’da metrodan indikten sonra her on beş dakikada bir hareket eden 42HM No’lu Bahçeköy otobüslerine binebilirsiniz. Yaklaşık yirmi dakikalık bir seyahatten sonra Bahçeköy’de inip Kemerburgaz yolundan yaklaşık beş yüz metre kadar yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Atatürk Arboretumu’nda ne yapılır

Yürürken karşınıza çıkan rengârenk mantarlar, su kaplumbağaları, ördeklere ve kuğulara ev sahipliği yapan göletler, çeşit çeşit kelebekler, cıvıl cıvıl öten kuşlar yol arkadaşınız oluyor. Muhteşem bir bitki örtüsü, çok iyi düzenlenmiş bir sera ve bahçelerin bulunduğu, yeşilin her tonunu görebileceğiniz arboretum, aynı zamanda çocukların metropolden kurtulup doğayla bütünleşmesi için de eşsiz bir alan.

Atatürk Arboretumu hakkında bilgiler

Arboretum Nedir? Arboretumlar bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş olan çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçaları olarak biliniyor.

Türkiye’nin arboretumlarından Atatürk Arboretumu, İstanbul Sarıyer’de, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu üzerinde yer alıyor. Atatürk Arboretumu, üç yüz kırk beş hektarlık alanda, bin beş yüzü aşkın bitki türü bulunuyor.

Arboretum nedir

Latince kökenli bir kelime olan arboretum, “ağaç” anlamına gelen arbor sözcüğü ile “belli bitkilerin yetiştirildiği alan” anlamındaki -etum son ekinin birleşmesinden oluşuyor. Ancak günümüzde Arboretum kavramı, ağaçlar ve ağaççık veya çalı gibi diğer odunsu bitkilerin yetiştirilmesine adanmış botanik bahçesi olarak kullanılıyor.

Kuruluşları yüzyıllar öncesine dek uzanan arboretumların bir ağaç parkı olmaktan çok, çevre ve toplum yararına üstlendiği fonksiyonlar çok çeşitlilik gösteriyor. İlk ve orta dereceli öğretimden üniversite düzeyine dek öğrencilere ve çevre halkına otsu ve odunsu bitkiler hakkında bilgi vermek, bunları yetişme alanlarında tanıtmak ve çevre koruma bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak olarak açıklanıyor.

Bununla birlikte, dünyanın dört bir yanındaki endemik bitkileri iklimin izin verdiği oranda bir araya getirerek uzun seyahatlere gerek kalmaksızın, insanlara tanıtmak ve bunların içerisinden süsleme değeri olanları seçmek, nesli kaybolma tehlikesi altında bulunanları koruma altına almak, yabancı orijinli türlerin ülkemize uygunluğu konusunda çalışmalar yapmak da arboretumların ve Atatürk Arboretumu’nun görevleri arasında bulunuyor.

Türkiye’de Atatürk Arboretumu’nun haricinde, Hayrettin Karaca tarafından Yalova’da kurulan Türkiye’nin ilk özel arboretumu olan Karaca Arboretumu bulunuyor. On dört hektarlık bir alan üzerine kurulmuş olan arboretum, günümüzde yedi bin farklı bitki türü, alt türü, varyetesi ve kültür formunu barındırıyor.

Bilimsel araştırma ve gözlem için kullanılan, çeşitli canlı ağaç türlerinin koleksiyonunu barındıran bir müze görevindeki Atatürk Arboretumu, üç yüz kırk beş hektarlık alanda, bin beş yüzü aşkın bitki türü bulunuyor. Aynı zamanda hatırı sayılır soğanlı bitkiler koleksiyonu da mevcut.

Kurulumuna 1949’da başlanan, mülkiyet ve finans kaynağını Türkiye Cumhuriyeti Orman Genel Müdürlüğü’nün oluşturduğu Atatürk Arboretumu, Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı bir danışma kurulu tarafından işletiliyor.

Bilimsel otoritesinin İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne bağlı olduğu Atatürk Arboretumu, fakültenin öğretim üyeleri, öğrencileri, Orman Bakanlığı bünyesindeki ilgili kuruluşlar, orman mühendisleri, peyzaj mimarları, diğer fakülteler ile araştırma kurumları, yerli ve yabancı bilim insanları, doğa severlerin yapacakları incele ve bilimsel araştırmalara açık bir canlı laboratuvar olarak hizmet veriyor.

5 YORUMLAR

  1. Fotoğraf çekip instagram hesabından yayınlayan, çektiği fotoğraflardan kuruş para kazanmayan bir fotoğraf ve doğa sever olarak geçtiğimiz hafta sonu kızımla ziyaret etmeye karar verdik. Ben börtü böceğin ve ağaçların fotoğrafını çekmek istiyordum, kızım da bir doğa aşığı, hep gitmek istediği bir yerdi ve saatler geçirmeyi planlıyorduk. İçeride yiyecek içecek bulunmadığını öğrendiğimizden yanımıza birkaç küçük şişe su, 1 litre kola ve çubuk kraker, vb. atıştırmalık aldık. Girişte çantalarımızı açmamızı istediler. Açtık. Kola şişesini ve kraker paketlerini görünce bunları içeri sokamayacağımızı söylediler. Saatler geçireceğimizi, acıkırsak yemek ve içmek için kullanacağımızı, etrafa saçmayacağımızı söyledikse de, su hariç hiçbir şeyi sokamayacağımızı söylediler. Peki dedik. Bir poşete doldurup emanetlerine bıraktık. Çantamın diğer gözlerini açmamı istediler. Açtım. Kılıfında bulunan tripodumu gören biri onu da sokamayacağımı söyledi! Neden diye sordum. Efendim profesyonel bir aletmiş tripod, onu sokabilmemiz için 420,00 TL ödememiz gerektiğini söylediler. “Allah aşkına profesyonel bir halimiz mi var, fotoğraf çekip instagramda paylaşacağız, beş kuruş para kazandığımız bir şey değil, bu nasıl profesyonel bir alet olabilir? Gelinlikle gelenlerden alın parasını, ama biz amatörüz, her halimizden belli!” Fotoğraf makinesine izin var, ama tripoda yok! Allah aşkına bu neyin kafası! Ağaçlar arasına girdiğinizde güneş yok, börtü böcek çekerken deklanşör hızı gölgede çok düştüğünden tripoda ihtiyaç var, aksi takdirde bulanık çıkıyor fotoğraflar ve kullanılmaz oluyor. Bunları açıkladım kendilerine, saçma bir kural olduğunu söyledim. Bütün yiyeceklerimi, içeceklerimi alın ama tripodumu bırakın dediysem de dinletemedim! Aynı görevli teranesini okudular bana: “Siz çok haklısınız, ama bize verilen emir böyle”. İlk birkaç fotoğrafı makineyi elimde tutup sarsmadan çekmeye çalıştım ağaçlar arasında ama nafile, elim de biraz titrek olduğundan çektiğim fotoğraflar b.k gibi çıktı. 20’şer TL vermemiş olsam çıkıp giderdim, o kadar canım sıkıldı. Sonra yere düşmüş kuru ağaç dallarından derme çatma bir monopod yaptım kendime, biraz olsun düzelttim durumu, ama yok böyle bir kural kardeşim! TRİPODSUZ FOTOĞRAF OLMAZ KARŞİM, OLMAZ! PROFESYONEL BİR ALET DEĞİLDİR TRİPOD!

  2. Bugün TRT’de bir programda izledim ve haberdar oldum. Gezerek öğrenme merakım vardır. Ülkemizin değerlerinin kendi vatandaşları tarafından bilinmiyor olması, hem kendimi eleştirdim hem de bilmeyi nasıl sağlarız ve yaygınlaştırırız diye paylaşmak istedim. Tüm emeği geçenlere ve değer üretenlere saygılarımı sunuyorum.

Düşüncelerinizi Yorum Olarak Yazabilirsiniz 💬

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz